6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunu?nun yürürlük zamanı geldi çattı. (Madde 648-Bu Kanun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girer)

Değişen Borçlar Kanunu ile birlikte hukuk sistemimize yeni bir çok müessese girdiği gibi, bilinen hukuki kavramlarda da değişikler oldu.

Bunlardan biri de hiç kuşkusuz İş Hukuku?ndaki İbra(name) kavramıdır. Şirket çalışanlarına işten ayrılmaları esnasında ibraname imzalatan İnsan Kaynakları ya da muhasebe sorumlularının aşağıda yazdığımız hususlara azami ölçüde dikkat etmeleri gerekmektedir. Yanlış imzalatılan ve uygulanan bir ibranamenin hiçbir hükmü olmadığını aşağıdaki yazıyı okuduktan sonra daha iyi anlayacağınızı ümit ediyoruz.

Yeni Borçlar Kanununda ibra 420. maddede şu şekilde düzenlenmiştir.

Yeni Kanunda İbra 420. maddede şu şekilde düzenlenmiştir.

V. CEZA KOŞULU VE İBRA 
Madde 420- ?????????

İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılmasışarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.

İşverenlerin 1 Temmuz 2012 tarihinden İbraname alırken aşağıda saydığımız hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir. Aksi halde alınan ibralar hükümsüz olacaktır.

1- İş sözleşmesi sona eren çalışandan alınacak ibra yazılı olmak zorundadır.

2- İş sözleşmesinin sona ermesinden sonra en az bir aylık süre geçmiş olmalıdır.(1)

3- İbranamede ödenen miktarın neyin karşılığı olduğu ve tutarı net olarak açıkca yazılmalıdır.

4- İbranamede gösterilen miktarlar mutlaka banka kanalıyla çalışana ödenmelidir. Elden yapılan ödemeler ibrada yazılı tutarın karşılığı olarak kabul edilmeyecektir. Çalışanlara artık hiç bir ödeme hiç bir gerekçe ile elden yapılmamalıdır. Çalışana elden yapılan ödemeler çalışana yapılan ödeme kabul edilmeyecektir.

5- Sayılan hususları taşımayan ibralar, ibraname nitelği taşımayacaktır. Ancak işçiye ödenen parayı gösteren bir ödeme belgesi (tediye makbuzu) hükmünde olacaktır.

İbranamelerin saydığımız hususların eksik olması nedeniyle hükümsüz olması halinde, çalışanın işverene karşı açacağı davalarda delil niteliği de olmayacaktır. Yani çalışan işvereni ibra etmediğinden, var olduğunu ileri sürdüğü her türlü hakkı için açtığı davada haklı çıkabilecektir.

 

 

(1) Bir aylık süreyle işveren tarafından işçi üzerinde ibraname imzalaması için bir baskı kurulmuş ise bunun kaldırılması hedefleniyor, aynı zamanda işçiye bir aylık sürede haklarını öğrenmesi için bir zaman tanınıyor. Malumunuz çalışana işveren tarafından işyerinden ayrılırken ancak ibraname imzalama şartına bağlı olarak bazı hakları ödeniyor. Sözleşmenin sona ermesi ile ibraname tarihi arasındaki bir aylık sürenin temel amacı bu. ?İbraname imzalarsan haklarını veririm? söylemi böylece boşa çıkmış oluyor.
Peki işçi bir ay sonra gelip ibranameyi imzalamaz ise ne olacak? Tabiiki hiçbir şey olmayacak, siz zaten işçinin tüm haklarını doğru hesaplayıp banka üzerinde hesabına yatırdığınız için endişeye mahal kalmıyor. İşçi hak iddia etse bile sizin kayıtlarınız doğru ise ibranameniz zaten var demektir.
İşin doğrusu işini düzgün yapan işverenin ibraya da ihtiyacı olmadığıdır.

Av. Muzaffer ÖZCAN