Ayşegül Erkayıran

Kadınlara yönelik şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik, acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan; cinsiyete dayalı bir eylem veyahut bu tür eylemlerle kişiyi tehdit etme, zorlama, keyfi iradeyle özgürlükten ve ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakmadır. Görülme açısından şiddet örneklerini; ekonomik, psikolojik, cinsel, fiziksel, sözel ve sosyal olarak gruplandırabiliriz. Uygulamada sosyal şiddet örneklerine fazlaca rastlanmasına rağmen; diğer şiddet türlerinden ayrı olarak boşanma kararlarına gerekçe teşkil edememektedir. Bu hususta eşini yabancı ülkeye götürerek, burada, dışarı çıkmasını kısıtlayan; içinde bulunduğu ortama alışması sağlanmadığı için mahkemece bu husus sosyal şiddet olarak değerlendirilmiş ve boşanma kararına hükmedilmiştir. Ankara 8.Aile Mahkemesi Hakimi Sayın Eray Karınca?nın Bu kararı emsal teşkil edecek niteliktedir. Bu noktada diğer bir örnek karar ise; Yargıtay 2.Hukuk Dairesince verilen; eş üzerinde baskı unsuru olarak onu, çağdaş kıyafetlere aykırı giyinmeye zorlamanın; sosyal şiddet olarak kabul edilmesi gerekliliği üzerinedir. Yargıtay Hukuk Daireleri arasında, sosyal şiddet unsuru konusunda görüş farklılıkları, güncelliğini korumaktadır.

Koruma Kararını Kimler İsteyebilir?

5636 Sayılı Kanun ile aile içi şiddetin mağduru olarak veya mağdur olan kişi adına koruma kararı talep edebilecekler: Eşlerden her biri, çocuklar, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri, Mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşamaya hakkı olan eşler, evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan eşler ve Cumhuriyet Başsavcılığı?dır. Bu hususta tartışmalı konu; boşanan eşler ile dini nikâhla yaşayanveya nikâhsız aynı evi paylaşan kişilerin koruma kararı talep edip edemeyeceği meselesidir. Uygulamada genellikle karşılaşılan durum, mahkemelerin ?resmi birliktelik ve aile bulunmadığından? cihetle koruma tedbir taleplerini reddetmeleridir. Medeni Kanun bakımından aile sayılmayan ilişkilerin ki bu husus geçerli bir resmi nikah olmadan aynı çatı altında yaşam birlikteliğidir; 4320 sayılı Kanun kapsamında korunmayacağı görüşü hakimdir. Ancak MK md 2 gereği hâkimin hukuk yaratması ve kabul edilen uluslar arası antlaşmaların hükümlerini; hakimler, görevleri gereği resen uygulamaları gerektiğinden cihetle bu konuda kabul edilmiş milletlerarası antlaşmalara bakmak gerekecektir. BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) bu konuda yol gösterecek niteliktedir ve sözleşmenin açık hükmü gereği kadının, şiddete maruz bırakılması durumunda; resmi birlikteliği bulunmayan-resmi nikâhlı eş ayrımı yapılmadan kadına yönelik şiddet eğilimlerinde, mağdur kadını koruma kapsamına almışlardır. CEDAW?ın 1. Maddesine göre, kadına yönelik şiddet bakımından medeni durumlarına bakılmaksızın tüm kadınlara yönelik ayrımcılığın kaldırılması konusunda; sözleşme, devletleri sorumlu kılmıştır. Bu fikir doğrultusunda; Ankara 5.Aile Mahkemesi?nin 2007/216 Esas ile Ankara 8. Aile Mahkemesi 2007/10-12 Değişik İş sayılı Karalarını emsal teşkil edecek niteliktedir.

 

Koruma Kararı Kime Karşı Verilir?

5635 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Koruma Kararı, kusurlu eş veya aile içi şiddet uygulayan diğer aile bireyi hakkında verilecektir.

Koruma Kararı İçin Hangi Merciye Başvurulmalıdır?

Şiddetle karşı kalan veya buna uğrama olasılığı bulunan kişiler; kendilerine en yakın Nöbetçi Aile Mahkemesi?ne başvurarak koruma kararı alabileceklerdir. Kanun gereği Aile Mahkemesi, bu başvurunun hemen ardından mağduru, saldırganı veya varsa tanıkları dinlemeye gerek duymadan koruma emrini vermek durumundadır.

  1. 1. Adli Tıbba Sevk

Vücut üzerinde herhangi bir darp, yara izi vb. bulunması durumunda adli tıbba polis merkezinden sevk isteminde bulunulmalı; bedende oluşan her türlü zarar doktor tarafından tespit edilerek raporlandırılmalıdır.

  1. 2. Cumhuriyet Başsavcılığına Başvuru

Cumhuriyet Başsavcılığı?na başvuru şikâyet dilekçesinin verilmesiyle yapılır. Dilekçede şiddet içeren olayın zamanı, tarafları belirtilerek olay anlatılır, adres bilgileri de verilerek şikayet sağlanır. Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda derhal soruşturmaya geçmeli; mağdur hakkında koruma kararı alınabilmesi için ilgili bilgileri Aile Mahkemesi?ne ivedilikle ulaştırmalıdır.

  1. Aile Mahkemesine Başvuru

Cumhuriyet Savcılığı veyahut Polis Merkezine başvurulmadan, kişinin bulunduğu yerdeki en yakın Nöbetçi Aile Mahkemesi?ne başvurularak koruma kararı talep edilir. Bu hususta harç yatırılmaz; Mahkeme, başvuru üzerine; duruşma yapmaksızın şikâyet konusunu karara bağlar.

  1. 4. Polis Merkezine Başvuru

Aile içi şiddet nedeniyle kolluk kuvvetine başvurulması durumunda, görevli kişi, kanun çerçevesinde gerekli tüm işlemleri yapmak, mağdurların mağduriyetlerinin devamına veya artmasına sebebiyet verecek insiyatif kullanmamak durumundadır. Bu hususta görevli kişi; mağdurun tehlikede olup olmadığı, acil tıbbi yardıma ihtiyacı olup olmadığı hususlarını tespit etmek, bununla ilgili gerekli hizmeti sağlamak ve ihtiyaç durumunda ambulans temin etmek yükümlülüğündedir.

Koruma Kararında Hangi Tedbirlere Hükmedilir?

1.Şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmama

2.Konuttan Uzaklaştırma

3.Eşyalara Zarar Vermeme

4.İletişim Vasıtalarıyla Rahatsız Etmeme

5.Silah ve Benzeri Araçları Kolluğa Teslim Etme

6.Ortak Konutta Sarhoşluğun veya Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesi

7.Şiddet Uygulayan Kişinin Sağlık Kuruluşuna Muayene veya Tedavi Amacıyla Başvurması

8.Arabuluculuk ve Danışmanlık Tedbirleri

Aile Mahkemesi hakimi, somut duruma uygun tedbirlerden birini veya birkaçını resen hükmedecektir. Bu hususta alınacak koruma tedbirleri yasada sınırlı sayıda belirtilmemiş olup; hakim durumun gereklerine göre bu sayılan tedbirler dışında da koruma tedbirine hükmedebileceği yine yasa gereğidir. Koruma önlemleri en çok 6 aylığına verilebilecektir. Hakim mağdurun sosyal konumu ve dilekçedeki verileri inceleyerek tedbir nafakasına hükmedebilecektir. Uygulamada tedbir nafakasına pek hükmedilmediği görülmekte; bunun nedeninin de hakimin elindeki verilerden; mağdurun, gerekli bilgileri dilekçede sunmadığı anlaşılmaktadır. Aile bireyi veya kusurlu eşe söz konusu tedbirlere aykırı davranışta bulunması halinde tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edileceği de ihtar edilir.

 

Koruma Kararının Uygulaması Ne Şekilde Gerçekleşmektedir?

Mahkemece verilen koruma kararının bir örneği Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Cumhuriyet Başsavcılığı bu kararı, kayıtlarına işler ve uygulanması için ilgili polis merkezine gönderir. Bu sürecin zaman alması ve tedbirlerin vakit geçirmeden uygulanması gerekliliği karşısında uygulamada; Mahkeme tarafından verilen koruma kararı, bunu talep eden tarafa elden verilerek zamandan kazanılmış olmakta; kişi bunu doğrudan polis merkezine kendi ulaştırmaktadır.

 

Koruma Kararına Aykırı Hareket ve Yaptırımı

Koruma Kararının yaptırımı, kolluk güçlerince sağlanır; yine ilgili durumun takibi, karara aykırı hareket olup olmadığı hususları, Cumhuriyet Başsavcılığı?na bildirilir. Koruma kararına aykırı hareketin öğrenilmesi veya tespit edilmesi durumunda; kolluk kuvvetlerince soruşturma yapılarak evrak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Koruma kararına aykırı hareketin yaptırımı, sulh ceza mahkemesince karara bağlanır; kişi üç aydan altı aya kadar hapis cezasına mahkum edilir.